HOŞGELDİNİZ
- İrem Senemoglu

- 7 Ağu
- 1 dakikada okunur

Tasarımın içinde dolaşan düşünceler, el emeğiyle yoğrulmuş detaylar, mekâna sessizce eşlik eden fikirler…
Senemoğlu Mimarlık olarak mimarlık ve iç mimarlığı, sadece fiziksel mekân üretmek değil; düşünmek, gözlemlemek, malzemeye kulak vermek ve kimi zaman sezgiyle ilerlemek olarak görüyoruz.
Bu blog da işte tam bu yüzden var.
Blog S, hem ofis içindeki gündelik üretimin bir parçası hem de zihnimizin arka bahçesi gibi.
Bazen bir detayın peşine düşüyoruz, bazen bir ustanın anlattıklarında kayboluyoruz, bazen de sadece bir sergi sonrası notlarımızı kayda geçirmek istiyoruz.
Kısacası burası; mekân, malzeme, zanaat ve tasarım üzerine düşündüklerimizi paylaştığımız bir alan.
Tasarımı yalnızca “ne” olduğuyla değil, “neden” ve “nasıl” olduğuyla da sorgulayan herkesi burada görmek isteriz.
Malzeme seçimlerinden proje süreçlerine, atölyedeki üretim anılarından, kitaplardan ya da seyahatlerden gelen ilhamlara kadar geniş bir yelpazeyi samimiyetle açmak niyetindeyiz.
Zanaat bu anlatının içinde ayrı bir yere sahip. Malzemeye saygıyla yaklaşmak, elde yapılanın kusursuzluk değil karakter taşıdığını bilmek bizim için önemli.
İşte bu yaklaşımın bir uzantısı olarak, yakında ayrı bir web uzantısıyla hayat bulacak olan Atelier Senemoğlu, el işçiliğiyle, sınırlı sayıda ve kendine özgü olarak tasarlanmış mobilya ve objelerle karşınızda olacak.
Zanaatkârlıkla tasarım arasında bir köprü kurmak, üretimle düşünceyi aynı zeminde buluşturmak istiyoruz.
Blog S’te ise sözcükler, eskizler ve fikirler var.
Kimi zaman teknik, kimi zaman sezgisel ama her zaman sahici.
Yavaş yavaş gezmenizi öneririz. Çünkü bazı şeyler hızlı okunmuyor.
Hoş geldiniz.



Yorumlar